‘Holodomor’u Hatırlamak

0
3069

Sovyetler Birliği’nin verimli tarımsal topraklarına sahip olan Ukrayna’nın, günümüzden 90 yıl önce karşı karşıya kaldığı açlıkla mücadelesi ağır sonuçları beraberinde getirmiştir. 1930’lu yıllarda Sovyetler Birliği yönetimi tarafından uygulanan politikalar, Ukrayna topraklarında kıtlık ve açlığı meydana getirmiş, tarihten ve hafızalardan silinemeyecek derin acıların yaşanmasına neden olmuştur. Sayıları milyonlarla ifade edilen ölümler, kayıplar, doğmamış çocuklar Ukrayna halkının milli ruhunda vuku bulmuştur. Yıllar geçmesine rağmen hafızalardan silinemeyen ve hala derinden hissedilen bu acılar Ukrayna’yı aynı duygularda birleştiriyor. Ukrayna halkının giderek artan birlik beraberliği tarihsel acılarla perçinleniyor.

Peki Holodomor’un Ukrayna için sonuçları neler oldu? Holodomor, Ukrayna ve halkına karşı girişilen bir soykırım hareketi miydi? Holodomor, Ukrayna halkı için ne ifade ediyor?

Sovyetler Birliği’nin geniş topraklarına sahip ülkesi ‘Ukrayna’. Hatta oldukça verimli topraklara sahip olmalı ki tarihte ‘Tahıl Sepeti’- ‘Ekmek Sepeti’ olarak tasvip edilen ‘Ukrayna’. Sovyetler Birliği’ne ‘katılan’ ve komünist ideoloji temelinde başlatılan politikalarla coğrafyasında sıkışan ‘Ukrayna’. Stalin Yönetimi’nin getirdiği ağır ekonomi politikalarına karşı direnmeye çalışan ‘Ukrayna’. Verimli topraklarda çalışan köylülerine rağmen uygulanan politikaların kurbanı olan ‘Ukrayna’. Ağır koşullara dayanamayarak milyonlarını açlıkla yitiren ‘Ukrayna’. Tarihte verdiği açlıkla imtihanını milli hafızalarda ‘HOLODOMOR’la birleştiren Ukrayna.

Peki… Holodomor?

Holodomor terimi, holod ve mor’dan oluşan bir kelimedir. Holod (Ukraynaca: голод) açlık ve Mor (Ukraynaca: мор) ölüm, imha ve veba anlamına gelir.  Yani birleştirdiğimizde bu kelimeyi “Açlıktan ölmek” olarak tanımlayabiliriz. Holodomor, 1932-1933 yıllarında bugünün Ukrayna’sı ile Kuzey Kafkasya’da bulunan Kuban bölgesinde meydana gelen, sayıları milyonlarla ifade edilen insanın ölümüne neden olan suni bir açlıktır.

Yahudi asıllı Polonyalı Avukat Raphael Lemkin ‘soykırım’ terimini küresel bağlamda ortaya koyarken aslında ‘Holodomor’un tanımlamasını yapmıştır. Holodomor, 1932-1933 yılları arasında Ukraynalıların karşı karşıya kaldığı politikaların bir sonucu olarak Ukraynalılara yapılan soykırım tanımlamasıyla özdeşleşmiştir.

Sovyetler Birliği’nin tahıl tedarik planları kapsamında belirlediği yüksek kotalara ulaşmak için verimli topraklar ve mallar zorla kamulaştırılarak, halk zor yaşam koşullarına mahkûm edilmiştir. Aslında Stalin bu politikalarla, kolektifleştirmeye (Sovyet hükümeti tarafından geleneksel tarımı özel mülkiyetten kolektif devlet kontrolündeki mülkiyete dönüştürme politikası) karşı çıkan halklar üzerinde hakimiyet kurmaya çalışmıştır.

Uygulanan politikalar oldukça kapsamlı, bir o kadar da belirsizlik içermektedir. Özellikle zorla tahıl alımlarının gerçekleştiği bölgelerin sınırlarının belirlenemeyişi, resmi istatistiklerin doğru ölüm sonuçlarını yansıtmaması, sonuçların ‘sessizlik’ altında unutturulmaya çalışıldığını göstermektedir. Fakat halkın hatıralarıyla oluşan arşiv, Sovyetlerin baskı ve tahakkümle yaratmaya çalıştığı ‘sessizlik’ planlarını bozmuştur.

Sovyet Rejimine Doğru

Birinci Dünya Savaşı’nın bitmesiyle birlikte Ukraynalıların ulusal kurtuluş girişimleri, Bolşeviklerin Ukrayna’yı işgal etmesiyle sonuçlanmıştır. 30 Aralık 1922’de farklı milletleri ve kültürleri askeri müdahaleler ve devrim yoluyla birleştiren yeni bir devlet ortaya çıkmıştır: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB).

Yeni kurulan Sovyetler Birliği’nin lideri Lenin, fikirlerin gücünden emindi. Aynı zamanda savaştan yeni çıkmış bir devletin ordusunun gıda ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini çok iyi biliyordu. Tüm verimli toprakları ve gelişmiş çiftçiliği ile Ukrayna, imparatorluğun gıda kaynağı olmak için oldukça uygundu. Savaştan çıkan devletler, yıkılan şehirlerini yenilerken, Ukrayna büyük bir imparatorluğun tarımsal ihtiyaçlarını karşılayacak planların kurbanı olmuştur.

1920’li yıllardaki savaş sonrası ekonomik yıkım, çalışan nüfus eksikliği, kuraklık ve Bolşeviklerin ekonomi politikası, eski Rus İmparatorluğu’nun ana tarım bölgelerini- Volga bölgesi, Kuzey Kafkasya ve güney Ukrayna’yı kapsayan 1921–1923 kıtlığının ana önkoşullarını oluşturmuştur.[1]1921–1923 kıtlığında ölen milyonlarca kişi, Sovyetlerin büyük komünizme giderken uyguladığı ekonomi politikalarından dönmesine yetmemiştir. Komünist liderlerin sapkın hırsları yaşamın kurallarını kıramamıştır.

Ukrayna Kıtlığı: Holodomor

1920’li yıllarda zorunlu tahıl alımları başlamıştır. Özellikle bahsi geçen yılın sonlarına doğru etkisi giderek artan kolektifleştirme uygulamaları, çiftçilerin arsalarının ve hayvanlarının kolhozlarda (kolektif çiftlikler) birleştirilmesiyle sonuçlanıyordu. Kolektifleştirmenin köylerde uygulanamaması tahıl alımlarının zorlaşması anlamına geliyordu. Çünkü köylüler ancak kendilerine yetecek kadar üretim yapıyorlardı ve bunun sonuçları imparatorluğun ihtiyaçlarının karşılanamaması demekti.

1929 yılından itibaren zorunlu kolektifleştirme uygulamaları etkisini göstermeye başlamıştı. Aynı zamanda 1930 yılında yeni bir tahıl tedarik yasası kabul edilmişti. Bu yasaya göre hasat edilen tüm tahılların belirli miktarı devlete teslim edilmek zorundaydı. Bahsi geçen yıllar Büyük Buhran nedeniyle küresel pazarda tahıl fiyatlarının düştüğü yıllardı. Aynı zamanda SSCB’nin kendi bütçesine para akışını sürdürebilmesi için tahıl alımlarının önemli ölçüde artırılması gerekliydi. Büyüyen tahıl tedarik hacmini kapatmaya çalışan Sovyetler Birliği, köylüler üzerindeki baskıları giderek arttırmıştı. Devlet için sağladıkları tahıl karşılığında ikame gıdalar veya para alamayan köylülerin sorunları büyümeye başlamıştı. Dolayısıyla, devletin bu girişimlerine karşı çiftçiler binlerce protesto gerçekleştirmişlerdi. Özellikle Ukraynalı çiftçilerin bu uygulamalara karşı protestoları Sovyet yöneticilerinin planlarını acımasız hale getirdi. Ukrayna ve Kuban’da tahıl tedarikinin yönü ekonomik olmaktan çıkıp ulusal bir dinamiğe dönüşmüştü. Daha sonra, sadece herhangi bir çiftçinin değil, özellikle Ukraynalı çiftçilerin özel mülkiyet zihniyetini ortadan kaldırma meselesi haline geldi. Bu nedenle, en başından beri Sovyet rejimi tarafından alınan tedbirler Ukrayna SSC’si ve bazı bölgeler olmak üzere, SSCB’nin geri kalanı için çok farklıydı.

İlk zorlayıcı kolektifleştirme dalgalarının ardından, çiftçiler kolhozları (kolektif çiftlikleri) toplu halde terk etmeye başladılar: envanterlerini, hayvanlarını ve tahıllarını geri almak istiyorlardı. Yerel protestolar ve sabotaj eylemleri Ukrayna topraklarına yayılıyordu. Bu protestoların ölçeğini Devlet Siyasi İşler Müdürlüğü’nün çeşitli özel raporlarından öğrenebiliriz. Raporlarda, kolektifleştirme politikasına karşı çıkılan 67’den fazla ilçeden bahsediliyor. 28 Aralık 1932’de Stalin’e verilen bu raporlardan birine göre rejim, aralık ayının ilk 20 gününde 12.178 kişiyi tutuklamıştı. Hepsi resmi olarak tahıl tedarik faaliyetlerini sabote etmekle suçlanıyordu. Aslında bu durum insanların protesto veya muhalefetini bastırmanın bir yoluydu. [2]

7 Ağustos 1932’de “Devlet Teşebbüsleri, Kolektif Çiftlik, Kooperatif Mülklerinin Korunması ve Kamusal (Sosyalist) Mülkiyetin Güçlendirilmesi” kararı çıkarıldı.[3] Bu yasaya göre herhangi bir kolektif çiftlik mülkünün çalınması sonucunda, suçlular vurularak idam edilebilir; hafifletici koşulları varsa, en az 10 yıl hapis cezası ile kurtulabilirlerdi. Aynı zamanda insanların mahsul artıklarını bile toplamasına izin verilmiyordu, özel devriye tugayları, insanların sahip olduğu tüm tahıllara el koymak için evleri arıyorlardı.

1932 yılında Ukrayna için gerçekçi olmayan bir tahıl tedarik planı belirlenmişti. [4] Ayrıca Stalin’in en yakın ortakları, Kaganovich ve Molotov bu planı resmen uygulamaya koymak için çalışmalar yürütüyordu. Parti üyelerinin çoğunun aksine, Kaganovich ve Molotov, Stalin’in özellikle Ukrayna’da her ne pahasına olursa olsun var olan muhalefeti yok etme niyetinin açıkça farkındaydı. 1932 yılında Kaganovich ve Molotov, Ukrayna Komünist Partisi liderlerini, kolektifleştirmeyi başarısızlığa uğratmakla suçladılar ve Ukraynalı komünistlerin Ukrayna için tahıl tedarik kotalarının azaltılması önerisine itiraz ettiler.[5]

Stalin’in girişimini takiben, Sovyet hükümeti Ekim 1932’de tahıl tedarik oranlarını artırmakla görevli Olağanüstü Komisyonlar oluşturma kararını kabul etti. Bu karar, daha sonra evden eve gidecek olan devriye tugayları için oluşum ve koordinasyon ilkelerini ana hatlarıyla açıkladı ve yalnızca tahıllara değil, insanların sahip olduğu tüm gıdalara el koyuldu. Yoğunluğunu artıran baskı politikaları Sovyet rejimi tarafından neredeyse her gün yeni kararların çıkarılmasına ve köylerin sahip olduğu her şeyin adım adım gitmesine neden oluyordu.

1932 yılının son aylarında Sovyet yetkilileri, toplu çiftliklerdeki patates tarlalarında belirlenen kota yükümlülüklerini yerine getiremeyen bölgelerde patates ticaretini yasakladı. Aralık ayından itibaren bazı köylerde hayvan ticareti yapılması yasaklandı. Aynı zamanda bazı bölgelerde kara tahtalar’ uygulaması başlatıldı. Kara Tahtalara dahil olan köylerden, insanların ayrılmasına izin verilmiyordu, sınırlar kapatılıyordu ve insanlar ölüm cezasına çarptırılıyorlardı. 1933 yılının ocak-temmuz arasındaki dönemi, ölü sayısı açısından en şiddetli dönem oldu ve Haziran 1933’te ölümler zirveye ulaştı. Holodomor sırasında ölen Ukraynalıların sayısı milyonları buldu.

Holodomor ve Kolektif Hafıza

1930’lu yılların getirdiği karmaşık süreç pek çok belirsizliği içermekle birlikte istatistiklere ulaşmayı zorlaştırıyor. Ölüm sayılarının 3 ila 10 milyon arasında değiştiği geniş coğrafyada, Ukrayna’da gerçekleşen can kayıplarının 4 milyon olduğu tahmin ediliyor. Muhakkak ki istatistiklerin her zaman artıları ve eksileri vardır. Bir yandan kişisel bir trajediyi kâğıt üzerinde bir ölçüm hatasına dönüştürebilir. Öte yandan olayları daha derinlemesine anlama ve büyük resmi görme fırsatı sunabilir. Doğrudan kanıt yokluğunda, siyasi manipülasyonlardan ve varsayımlardan kaçınmaya da yardımcı olabilir. Lakin Holodomor’un gerçekleştiği yıllardaki resmi nüfus sayımlarına, üzerinde değişiklik yapılmayan belge ve kararlara ulaşmak oldukça zordur. Bu nedenle görgü tanıklarının imha edilemeyen arşiv belgeleri ile birleştirilen hikayeleri, Holodomor’un anlaşılması noktasında kanıtların temelini oluşturmaktadır. Bu kanıt, Ukrayna’nın şu anda halka açık olan gizliliği kaldırılmış arşivleriyle de destekleniyor. Ancak Ukrayna’daki soykırım tarihinde hâlâ birçok boşluk vardır. Bu boşluk sadece Sovyet rejimin hatalarını öğrenmekle değil, istatistik verilere dayanarak bu suçların ölçeğini net bir şekilde belirlemekle kapanabilir.

28 Kasım 2006 tarihli kararla Ukrayna Verhovna Rada tarafından soykırım olarak kabul edilen Holodomor[6], günümüzde pek çok ülke tarafından da soykırım olarak kabul edilmiştir. 22 Kasım 2023’te Ukrayna Parlamentosu Verkhovna Rada, Ukrayna’da 1932-1933 Holodomor’un 90. yıldönümüne ilişkin bir bildiri kabul ederek , uluslararası kuruluşlara ve parlamentolara bunu Ukrayna halkına karşı bir soykırım olarak tanımaya bir kez daha çağrıda bulunmuştur.  Bugüne kadar 27 ülke 1932-1933 Holodomor’unu Ukrayna halkına karşı soykırım olarak tanımış, ek olarak, 55 BM Üye Devleti , Ukrayna’da 1932-1933 Holodomor’un Doksanıncı Yıldönümüne ilişkin Ukrayna’nın başlattığı Bildirgeyi imzalamıştır. [7]

Ukrayna ulusunun birleşmesi noktasında tarihsel öneme sahip olan Holodomor, milli hafızanın canlandırılması noktasında da önem taşımaktadır. Bu noktada Harvard Üniversitesi Ukrayna Araştırma Enstitüsü Direktörü Serhiy Plohiy’nin 2018 yılında verdiği röportaj akıllara gelebilir. Serhii Plokhii, Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma sonucunda özellikle 2014 yılından sonra Ukrayna’nın doğu bölgesinde yaşayan halkın, Holodomor’u bir soykırım olarak görmeye başladıklarını söylemiştir. Aynı zamanda bu durum hakkında: “Bu, halkın vatansever konumunun yoğunlaşmasının bir işaretidir. Holodomor, bugün kamusal alanda var olduğu şekliyle Ukraynalıları ulusal, dini veya başka herhangi bir gerekçeyle bölmez. Toplumu birleştiren hafızadır.” ifadelerini kullanmıştı.[8] Bu ifadelerin yansımalarını 2019 yılında yapılan ankette elde edilen verilerde görebiliriz. Ukrayna halkının yaklaşık %82’si Holodomor’u soykırım olarak görmüştür. [9] Bu oran 2023 yılında önemli oranda değişiklik göstermiştir. 14-16 Kasım 2023’te yapılan bir ankete göre, ankete katılan Ukraynalıların yaklaşık %92’si Holodomor Kıtlığını Ukrayna halkına yönelik bir soykırım olarak değerlendirmiştir. [10] Aynı zamanda Ukrayna ulus-inşa sürecinde Holodomor’u pek çok uluslararası platformda dile getirerek bu süreci destekliyor. Akademik yayınlar, müze faaliyetleri, anma günü (her yıl Kasım ayının 4. cumartesi günü Ukrayna’da Holodomor Kurbanlarını Anma Günü) etkinlikleriyle tarihsel hafıza canlı tutuluyor.

Kaynaklar

[1] Голодомор 1921-1923 рр.

[2] Що таке Голодомор?

[3] HREC Education. “On safekeeping property of state enterprises, collective farms and cooperatives and strengthening public (socialist) property.”

[4] Музей Голодомору. “Постанова суду.”

[5] Музей Голодомору. “Історія Голодомору.”

[6] Про Голодомор 1932-1933 років в Україні

[7]  Ukraine commemorates Holodomor victims

[8] Історик із Гарварда: “Голодомор – це пам’ять, яка об’єднує суспільство”

[9] Динаміка ставлення до Голодомору 1932-33 рр.

[10] Some 92% of Ukrainians consider Holodomor a genocide of Ukrainian people – poll