Türkiye’nin Ukrayna Büyükelçisi Güldere: Türkiye-Ukrayna ilişkilerinde muazzam bir potansiyel var

Türkiye'nin Ukrayna Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere, Ukrayna'daki görev sürecini, Türkiye-Ukrayna ilişkilerini, büyükelçiliğin faaliyetlerini ve görevi esnasında yaşadıklarını anlattı.
0
250

Türkiye’nin Ukrayna Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere, Ukrayna’daki görev sürecini, Türkiye-Ukrayna ilişkilerini, büyükelçiliğin faaliyetlerini ve görevi esnasında yaşadıklarını anlattı.

Türkiye’nin Ukrayna Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere, Ukrayna’da yaklaşık 4 yıl 9 ay süren görev sürecinde Türkiye-Ukrayna ilişkilerini değerlendirerek, görevi esnasında yaşadıklarını anlattı.

En büyük sorununun günün 24 saatle sınırlanması olduğunu ifade eden Güldere, “Çünkü Türkiye-Ukrayna ilişkilerinde muazzam bir potansiyel var: Tarım, turizm, inşaat, savunma sanayi. Birbirlerini o kadar tamamlayan yapılarımız var ki bu sinerjiyi hayata geçirmek için sürekli Ukrayna özel sektörü ve Türk iş dünyası ile temaslarımız oluyordu. Resmi temaslar da oluyordu.” diye konuştu.

Türkiye ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin 2012’den bu yana stratejik ortaklık seviyesinde olduğuna ve iki ülke arasında yüksek düzeyli stratejik konsey mekanizmasının kurulduğuna dikkati çeken Güldere, salgın öncesi çok sayıda karşılıklı ziyaret gerçekleştirildiğini, toplantı ve görüşme yapıldığını söyledi.

Güldere, salgın döneminde Ukrayna’da yaşayan Türk vatandaşlarına himaye ve destek sağladıklarını, Türkiye’den Ukrayna’ya yardım uçağının gönderildiğini ve 2 bine yakın Türk vatandaşının tahliye edildiğini anlattı.

Salgının büyük sıkıntılar getirdiğini ifade eden Güldere, “Pandeminin getirdiği sorunları, sıkıntıları hepimiz hatırlıyoruz. Sokağa çıkmanın dahi zaman zaman mümkün olamadığı bir düzende biz yine burada o işbirliğini, o dinamizmi mümkün mertebe korumaya çalıştık.” diye konuştu.

Türkiye’nin Ukrayna’ya savaş dönemindeki desteği

Güldere, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın 24 Şubat 2022’de başladığını anımsatarak, görevinin en zorlu kısmının da bu süreçte yaşandığını söyledi.

Savaş nedeniyle Ukrayna’da yaşayan pek çok kişi için dünyanın durduğunu belirten Güldere, “Milyonlarca insan Ukrayna’yı terk etti. Çatışma bölgelerindeki insanlar Kıyiv’e ve Batı bölgelerine, Lviv’e akmaya başladı. Bu sürecin başlangıcında vatandaşlarımızın da yoğun bir tahliye süreci vardı. Bunun akabinde ziyaretlerin yapılamadığı, buna mukabil Ukrayna’nın çok zor koşullarına rağmen Türkiye’den yardım desteğinde olduğu bir döneme girdik.” ifadelerini kullandı.

Güldere, Türkiye’nin Ukrayna’da yaşanan durumu “savaş” olarak tanımlayan ilk ülkelerin arasında yer aldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Bu kapsamda Montrö Sözleşmesi’ni işleterek bu bölgede ihtilafın askeri anlamda daha da büyümemesi ve yükselmemesi yönünde adımlarımız oldu. Bunun dışında, Türkiye’nin Ukrayna’ya desteği çok boyutlu. Bu boyutlardan bir tanesi de diplomasi. Hem Antalya’da hem de İstanbul’da savaşın başında çok önemli görüşmelere Türkiye olarak ev sahipliği yaptık. Dolayısıyla, bir yandan Ukrayna halkının günlük yaşadığı sıkıntıları çözmek üzere insani yardım çalışmaları yürütürken diğer yandan siyasi ve diplomatik düzeyde bu acıları yaratan koşulları ortadan kaldırmaya dönük daha büyük bir gayret içerisinde olduk.

Şu an itibarıyla görüşmelerden ziyade sahadaki duruma odaklı bir manzaranın oluştuğunu görüyoruz ama biz diplomasiye alan açıldığı takdirde somut sonuçlar alınabildiğine dair inancımızı hiç yitirmedik.”

Güldere, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) ile birlikte Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı hayata geçirdiğini hatırlattı.

Bu anlaşma kapsamında 33 milyon tonu aşkın tahılı Ukrayna’nın ihraç etme imkanı bulduğunu söyleyen Güldere, “Şu an bu koridor faal durumda olmasa da biz tekrar hayata geçirmek için ‘Neler yapabiliriz?’ hususunda Sayın Cumhurbaşkanı’mızın önderliğinde gayret göstermeye devam ediyoruz. Türkiye olarak, önümüzdeki dönemde de Ukrayna’nın hem barışa erişmesinde hem de savaş sonrasında yeniden imarı sürecinde en ön safta yer almaya devam edeceğiz. Ukrayna’da Türkiye’ye duyulan sevginin, muhabbetin temelinde de bizim bu samimi, gerçekçi, dostane yaklaşımımızın olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Büyükelçiliğin savaş dönemindeki faaliyetleri

Savaş başladığında Ankara’nın koordinasyonunda kapsamlı bir tahliye operasyonu gerçekleştirdikleri ve 18 bin kişiyi tahliye ettikleri bilgisini paylaşan Güldere, bu süreçte Ukraynalılardan gelen talepler doğrultusunda ülkenin çeşitli bölgelerine tahliye için otobüsler gönderdiklerini ve insani yardım malzemeleri ulaştırdıklarını anlattı.

Güldere, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Türk Kızılayın Ukrayna’da önemli faaliyetlerde bulunduğunu ve büyükelçilik olarak bu faaliyetlerin merkezinde eş güdüm sağladıklarını belirtti.

Güldere, sözlerine şöyle devam etti:

“AFAD’ın bir mobil mutfak tırı önce Lviv’de, ardından Borodyanka’da, sonra Çernigiv’de aylar boyunca binlerce kişiye ücretsiz yemek ikramında bulundu. Keza Kızılayın bir mobil servis aracı Ukrayna genelinde, farklı vilayetlerde hizmet gördü. TİKA’nın vasıtasıyla Ukrayna’da, özellikle acil yardım bekleyen ana okullarına destek verdik. Bu okullardaki sığınakların inşasına önem verdik. Hastanelere tıbbi malzeme temin ettik. Bütün bunları yaparken vatandaşlarımızın talepleri, sorunları, sınır geçişlerindeki sıkıntıları, ticari açıdan çatışmanın ortasında kalıp hasar gören işletmeler ve iş adamlarımıza hukuki destek sağlanması gibi pek çok konuyla da ilgilendik.”

Güldere, büyükelçiliğin savaş döneminde de çalışmalarını sürdürdüğünü dile getirerek, “Rutin bir diplomatik büyükelçilik görevinden ziyade bir yandan afet mücadele merkezi gibi çalıştık. Büyükelçiliğimiz, özellikle savaşın ilk günlerinde hem sığınak hem aşevi hem lojistik merkezi işlevi gördü.” dedi.

Türkiye’den bugüne kadar 100’ün üzerinde insani yardım tırının Ukrayna’ya geldiğini ve bu yardımların sürdüğünü kaydeden Güldere, başkent Kıyiv’de Türk ve Ukrayna geleneksel müzikleri ve dansları ile “İki halk, tek kalp” konseri gibi Ukraynalıların yüreğine dokunan kültürel etkinlikler yapmaya gayret gösterdiklerini söyledi.

Güldere, Kıyiv ve Odesa kentlerindeki Türk konsolosluklarının savaş döneminde faaliyetlerini kesintisiz sürdürdüğüne dikkati çekerek, “Ukrayna’da seçim dahi düzenledik. Dolayısıyla unutulması zor anılarla dolu ama pek çok insanla normalde kuramayacağımız dostlukları yaşadığımız, kardeşlikler geliştirdiğimiz bir görev oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)