Ukraynalılar tatil için Türkiye’ye gelecek

0
1803

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, Türkiye’nin Ukraynalıların en sevdiği tatil yerlerinden biri olduğunu belirterek, bu yıl da çok sayıda Ukrayna vatandaşının tatil için Türkiye’ye geleceğini ifade etti. Sybiha, “Ukrayna ve Türkiye, ülkelerimiz arasındaki tarifeli uçak seferlerinin başlatılması ile ilgili istişarelere başladılar. Bana göre bunlar, bu yıldaki turizm sezonunun dinamiğini korumak adına çok önemli olacaklar” diye konuştu. Büyükelçi Sybiha ve eşi Tanya Sybiha, koronavirüs sürecini ve iki ülke ilişkilerini anlattı.

Salgın sürecinde zamanınızı nerede geçiriyorsunuz?

Andrii Sybiha: Son iki ayı, iki yerde geçirdim. Büyükelçilik ve rezidans. Ama karantinadan dolayı zamanımın çoğunu çalışma odası olan evimde geçirdim.

Elçilik olarak salgına karşı hangi önlemleri aldınız? Çalışmaya devam ediyor musunuz?

Andrii Sybiha: Şüphesiz salgın ve bundan dolayı uygulanan karantina hem diplomatik faaliyetlerimizin yönlerini hem de şekillerini etkiledi. Büyükelçilik olarak zorunlu maske takma, dezenfekte ürünlerini kullanma ve nöbetçi olan çalışanların ateşini ölçme gibi gerekli salgın önleyici tedbirleri aldık. Hem büyükelçilik olarak hem de ben, uzaktan çalışmaya geçsek de karantina kurallarına uyarak her gün işimize devam ettik.

Bu süreç elçi olarak nasıl gidiyor? Öncelikleriniz değişti mi?

Andrii Sybiha: Bir taraftan salgın, karantina kuralları gereği direk temasları ve görüşmeleri sınırlandırırken öte yandan bu durum e-diplomasiye vurgu yaparak yeni çalışma şekline hızlı bir şekilde uyarlanmamızı sağladı. Türkiye’de çok sayıda düzenlenmeye devam eden sanal ortamdaki etkinliklere katılımımız alışılmış hal aldı. İş arkadaşlarımla yaptığımız görüşmeleri de online olarak gerçekleştiriyoruz. Bugünün şartlarına bakmaksızın üst düzey diyaloğumuzu aktif bir şekilde devam ettiriyoruz. Cumhurbaşkanlarımız, dışişleri bakanlarımız, maliye bakanlarımız telefon görüşmelerini yaptılar (birkaç bakan arasında da telefon görüşmesi bekleniyor). Burada Kırım Tatar sürgünü kurbanlarının anısına mayıs ayında düzenlediğimiz etkinliklere özellikle dikkat çekmek istiyorum. Türkiye’deki Kırım Tatar diasporası ve Kırım Tatar Milli Meclisi ile beraber online matem mitingi, twitter-storm ve 1944 yılında Stalin rejimi tarafından Kırım Tatar halkına karşı işlenen insanlığa karşı suçun kurbanlarını anmak amacıyla mum yakma eylemini gerçekleştirebildik. Kamu diplomasisi alanında Büyükelçilik, Türkiye’deki Ukrayna dernekleri ile beraber eğitim ve kültür alanlarında bir dizi sanal dijital projeleri başlattı. Online mutfak diplomasisinin imkanları da çok aktif bir şekilde kullanılıyor.

Karşılıklı Seferlerin Başlamasını Umuyoruz

Türkiye, Ukraynalılar için en önemli tatil yerlerinden biri. Ukraynalıların bu yaz, tatil için gelmesini bekliyor musunuz?

Andrii Sybiha: Yurttaşlarımın bu sene de tatillerini güzel Türkiye’de geçirmek istediklerine fazlasıyla eminim. Türkiye’nin, Ukraynalıların en sevdiği tatil yerlerinden biri olması bir gerçektir. Ve bu çok anlaşılır ve adil bir durum. Kaliteli servis, muhteşem altyapı, nefes kesici yerler ve inanılmaz misafirperverlik benzeri olmayan bir karışım olup Türkiye’deki tatili unutulmaz kılıyor. Son üç yıldır bu muhteşem ülkede tatilini geçiren Ukraynalıların sayısının yüzde 10 ila yüzde 20 oranında artması da hiç şaşırtıcı değil. Örneğin, geçen yıl Ukrayna’dan Türkiye gelen turist sayısı 1.5 milyonu aştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan bu yıldaki turizm sezonunun nasıl olacağına dair bilgi alıp ilgili Ukrayna makamlarına ilettik. Ukrayna ve Türkiye, ülkelerimiz arasındaki tarifeli uçak seferlerinin başlatılması ile ilgili istişarelere başladılar. Bana göre bunlar, bu yıldaki turizm sezonunun dinamiğini korumak adına çok önemli olacaklar. Bu konu ile ilgili de en yakın zamanda güzel haberleri almayı umuyoruz. Bu arada 20 Mayıs itibariyle Ukrayna vatandaşları Türkiye’de tedavi görmek ve ameliyat olmak üzere Türkiye’ye gelebiliyorlar. Ukrayna’dan gelen hasta sayısı da her sene artıyor.

Bu dönemde Türkiye ile Ukrayna arasındaki ilişkiler nasıl? Farklı alanlar, özellikle ticaret, salgından nasıl etkilendi?

Andrii Sybiha: Salgının ikili ticarete yansıyabilecek olumsuz sonuçlarını aza indirme, hem üzerinde çalıştığımız bir konu hem de cumhurbaşkanlarımızın telefon görüşmesinde yer alan bir konuydu. Bu bağlamda Türk tarafı ile yürüttüğümüz aktif sanal istişare süreci sonucunda iki ülkeye ürünleri götüren TIR şoförleri için iki taraf için uygun bir formül bulabildik. Covid-19 salgınına rağmen yeni karantina realitesine uyarlanarak ikili ilişkilerimizin dinamik yapısını korumaya çalışıyoruz. Çeşitli iş dernekleri ile online olarak görüşmeler yapıyoruz ve fikir alışverişinde bulunuyoruz.

Birlikte Büyüyelim

2019 yılında bir önceki yıla göre ticaret hacmi yüzde 22.3 oranında arttı ve 5 milyar dolar seviyesine yükseldi. Bu, ikili ticari ilişkilerimizde revaçta olan bir eğilim çünkü son üç yıldır ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi devamlı olarak artış gösteriyor. İşte bu dinamik yapıyı kaybetmemek için uğraşıyoruz. Serbest Ticaret Anlaşması ile ilgili devam eden istişare sürecini devam ettirmek için gerekli iletişim bağlantılarını kurduk ve bu süreç durmadı. Ukrayna Cumhurbaşkanı’mızın İstanbul’daki iş formu esnasında dile getirdiği ‘birlikte büyüyelim’ formülünün doğruluğuna tüm kalbimle inanıyorum. Bizler, kazan-kazan formülüyle ekonomik etkileşimi geliştirebilen iki ülkeyiz. Elde ettiğimiz sonuçlara rağmen ikili ticaretimizin potansiyelini tam olarak kullanmadık.

Türkiye’de yaşayan çok sayıda Ukrayna vatandaşı da yaz için Ukrayna’ya dönmeyi bekliyor.
Karşılıklı uçuşların ne zaman başlayacağına dair bir beklentiniz var mı?

Andrii Sybiha: Tabii ki, vatandaşlarımızın hem Türkiye’den hem de hub olarak belirlenen İstanbul üzerinden Ukrayna’ya dönüşünü sağlamaya yönelik çalışmalar, büyükelçiliğimizin öncelikli faaliyetleri arasında yer aldı. Sağladığı yardım ve kolaylıklardan ötürü Türkiye’ye minnettarız. Koordineli işbirliğimiz sayesinde 3 binden fazla Ukraynalı vatanına döndü ve bu süreç devam ediyor. Ülkelerimiz arasında, yurttaşlarımın da Ukrayna’ya dönmek için düzenli olarak kullandıkları Karasu-Chornomorsk feribot seferleri devam ediyor. Bunun yanı sıra belli sebeplerden dolayı Türkiye’den dönemeyen vatandaşlarımıza ilgili yardım sağlayarak özel ‘Zahyst’ (Koruma) programını başlattık.

Ailemle Daha Fazla Zaman Geçirmek İçin Tanınan Bir İmkân

Evde vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz, günde kaç saat çalışıyorsunuz?

Andrii Sybiha: Karantina esnasında evde geçirdiğim bu uzun süreci her şeyden önce ailemle daha fazla zaman geçirmek için tanınan bir imkân olarak değerlendiriyorum. Bu imkândan da tüm anlamıyla faydalandığımı söyleyebilirim. Ailemize gösterdiği ilginin yanı sıra bir dizi önemli projelere vakit bulabilen eşime daha fazla minnet duyuyorum. Bu işler hiç kolay değil. Öte yandan çocuklarımın devam ettikleri uzaktan eğitimden ve birlikte yaptığımız ödevlerinden büyük zevk aldım. Rezidansımızda olan küçük bahçede çalışmak beni ayrıca çok mutlu etti. Hem bitkiler hem de ağaçlar bizde pozitif duyguları uyandırarak bize teşekkür ediyorlar.

Evdeyken zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tanya Sybiha: Karantina başladığından beri herkes gibi evde kalıyoruz, ancak yoğun program değişmedi. Çalışma şartları elbette değişti, ancak yoğunluk aynı, belki de daha çok arttı (Tüm ev işlerini ve her gün yemek yapmak zorunda kaldığımızdan bahsediyoruz). Mevcut tüm kaynakları ve uygulamaları etkin bir şekilde kullanarak uzaktan çalışmayı öğreniyoruz. Hep birlikte olabildiğimiz için şanslıyız. 11, 8 ve 2 yaşında bir kız iki erkek, üç çocuğumuz var. Günlük iş yoğunluğu, ev işleri ve yemek yapma dışında, aktif bir şekilde evde eğitim görmekteyiz. Çocuklarımız bizi fiziksel ve zihinsel olarak formda tutuyorlar. Hem iş hem de çocuklarımızla oyun oynamak gibi eğlence için zaman bulmalıyız. Büyük bir aileniz olduğunda, etkili bir zaman yönetimi programı ve öncelikleri belirlemek çok önemlidir.

Çevrim İçi Toplantılar Düzenliyoruz

Ankara’da diplomatik hayat nasıl? Diğer diplomatlarla görüşüyor musunuz?

Tanya Sybiha: Karantina başladığından beri hepimiz evde kalıyoruz ve bazen özellikle çok aktif bir sosyal yaşamı olan insanlar için çok zor oluyor. Tüm kamu diplomasisi etkinlikleri ve resepsiyonlar iptal edildi veya ertelendi. Bu günümüzün gerçekleri. Ancak evde kalmak, duygusal olarak kilitli olmak anlamına gelmez. Çevrim içi toplantılar düzenleyerek diplomatik topluluktan arkadaşlarımızla iletişim kuruyoruz. Son iki yıldır SHOM (Misyon Şeflerinin Eşleri) Ankara’da Mutfak Kulübü’nü koordine etmekten onur duyuyorum. Yemek tariflerini paylaşan ve hatta dünyanın dört bir yanından profesyonel şefler veya gurmelerin katılımıyla çevrimiçi yemek kurslarını düzenleyen çok aktif bir bayan grubumuz var. Ukrayna’dan iki profesyonel şef davetimi kabul ettiğinde ve uluslararası topluluğumuz için ücretsiz çevrimiçi dersler verdiğinde çok mutlu oldum. Şu anda Ukraynalı bir küratör ve iki sanatçı katılımıyla Another Time adlı bir çevrimiçi sanat sergimiz var. Art Ankara Çağdaş Sanat Fuarı 2020’de Kievli sanatçıların seramik sanat eserlerini sergilemeyi başardığımız için şanslıyız. Şu anda dijital formatta çeşitli kültürel diplomasi projeleri üzerinde çalışmaya devam ediyoruz.

Nakış Yapmayı Seviyorum

Bu dönemi en verimli şekilde geçirmek için ne önerirsiniz?

Tanya Sybiha: Rutin yaratıcılığı öldürür, bu yüzden bu dönemde mümkün olduğunca yaratıcı kalmak çok önemlidir. Gerçekçi hedefler belirlemek ve onları uygulamak iyi bir şeydir. Bu süre zarfında zihinsel sağlığımız çok önemlidir. Her insan iyi ruh halini korumak için farklı şeyler yapar. Ben aktif egzersiz ve rahatlamak için el sanatlarını (nakış yapmayı seviyorum) bir çare olarak birleştirmeye çalışıyorum. Ama en önemlisi çocuklarımla geçirdiğim, hayır kurumlarını güçlendiren aktiviteler düzenleyerek başkalarına yardım ederek geçirdiğim zaman.

Evimiz Bizim Kalemizdir

Ev hayatınızı daha keyifli hale getirmek için ne tür faaliyetler yapıyorsunuz?

Tanya Sybiha: Ailemizde küçük çocuklar olduğu için günlük rutinleri takip etmemiz daha kolaydır. Evimiz bizim kalemizdir. Bu yüzden onu mümkün olduğunca güvenilir ve eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz. Çocuklarımızla beraber bir bahçe yaptık, bitkilerimize bakmak ve büyümelerini izlemek gerçekten çok keyifli. Ayrıca, evcil hayvanlarımız var bir köpek, bir tavşan, iki hamster ve bir kaplumbağa, bahçe kirpisi, kuş aileleri ve kimsesiz kediler bizleri ziyaret ediyor. Böylece çocuklar tüm hayvanlarla ilgilenmek ve alışkanlıklarını her gün keşfetmekle meşguller. Çocuklarımızla farklı oyunlar ve eğlenceli aktiviteler yapmaya çalışıyoruz.

En çok ne yapmayı özlediniz?

Tanya Sybiha: En çok özlediğim şey arkadaşlarımla buluşup sohbet etmek. Sosyal mesafenin sonsuza dek süreceğini hayal edemiyorum. Çocuklarım, okullarını ve öğretmenlerini özlüyor. Spor aktivitelerini, dans veya müzik derslerini, arkadaşlarını evimize davet etmelerini özlüyor. Ancak, evde kalmanın, sosyal mesafeyi korumanın, kendi kendini tecrit etmenin hayat kurtarabileceğini biliyoruz.

Türkiye’yi Keşfetmeyi Bekliyoruz

Karantina bittikten sonra ilk olarak ne yapmayı planlıyorsunuz?

Tanya Sybiha: Hepimiz sürecin bitmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Koşullar izin verirse, harika Türkiye’yi dolaşmayı ve henüz göndermediğimiz yerleri keşfetmeyi çok isteriz. Tabii ki arkadaşlarımızla daha sık görüşmek gibi hayatın basit zevklerine geri dönmek istiyoruz. Bu tecrit zamanı, insanlığa, alışkın olduğumuz şeylere daha fazla değer vermek için verildi. Evren senin dışında değil, evrenin senin içinde olduğunu vurgulayan büyük filozof Mevlana, ‘Kendi içine bak, istediğin herşey halihazırda sensin’ demiş. Başka bir deyişle, bu yeni gerçek bize yeni, önemli bir ders vermek, şu anda ve şu yerde sahip olduğumuz her şeye değer vermek için verildi.

Kaynak: Hürriyet